2 Temmuz 2011 Cumartesi

Astım

Hava yollarında daralma sonucu nefes darlığı, hırıltılı solunum, öksürük ile kendini gösterir. Ekzema veya saman nezlesi ile birlikte olabilir. Alerji, infeksiyon veya ruhsal stres ile kriz başlayabilir.

Hastanın solunumu sıkıntılı, hırıltılı ise ve dudaklarında morarma varsa hemen doktora başvurmalıdır. Solunumu rahatlatıcı ve antialerjik ilaçlar kullanılır. Aşılama, alerjik astımda da uygulanan bir yöntemdir.

Saman Nezlesi

ilkbahar ve yaz aylarında çiçek tozlarına karşı oluşur. Gözlerde sulanma, kaşıntı, kızarıklık; burunda kaşıntı, sulu akıntı, aksırık ile kendini belli eder. Doktorun önereceği antialerjik ilaçlar kullanılır.

Diğer alerji biçimlerinde, alerjiye yol açan maddeden korunmanın, tedavinin temelini oluşturduğunu söylemiştik. Saman nezlesinde alerjiye yol açan etkenden (çiçek tozları) sakınmak mümkün olmadığından, bu durumda aşılama yöntemiyle (duyarsızlaştırma-immünoterapi) tedavi yoluna gidilir.

Besin Alerjisi

En sık inek sütü, çeşitli meyvalar, yumurta, çikolata, boyalı şekerler ve içecekler, besinlere renk-koku vermek amacıyla veya koruyucu olarak konan kimyasal katkı maddelerine karşı alerji gelişebilir.

Teshis, diyetten kuşkulanılan maddenin çıkarıldığında şikayetlerin geçmesi ve tekrar alınması halinde belirtilerin yinelenmesiyle konur. Besin allerjisinde şikayetler; ishal, kusma, karın ağrısı, deri döküntüsü, astım, saman nezlesi şeklinde belirebilir.

Hastanın rahatlatılması ve şikayetlerin hafifletilmesi amacıyla yine antihistaminikler gibi çeşitli ilaçlar kullanılırsa da, asıl tedavi alerjiye yol açan besinin saptanıp, diyetten uzaklaştırılmasıdır.

Deri Döküntüleri

Deri Döküntüleri (Ekzema, Ürtiker=Kurdeşen)

Bazı besin maddelerinin alınması, giyecekler veya takıların deri ile teması, bazı kimyasal maddelerle temas ve böcek sokmaları sonucu meydana gelir. Deride kabarık, pembe renkli kaşıntılı lezyonlar (döküntüler) oluşur.

Tedavinin temeli, allerji nedeninin ortaya çıkarılıp ondan sakınılmasıdır. Aynı zamanda oluşmuş deri lezyonlarının tedavisinde anti histaminik krem ve losyonlar kullanılır. Bunlar oldukça rahatlatıcıdır.

ALERJi

Vücudun bazı maddelere karşı aşırı duyarlık göstermesi ve çeşitli rahatsızlıkların oluşmasıdır. Alerjik reaksiyon değişik şekillerde kendini gösterir.

Tüberküloz (Verem)

Önceki yıllarda çok iyi yürütülen aşı kampanyası ile oldukça azalan tüberküloz vakaları, son yıllarda tekrar artmaya başlamıştır. Çocukta, gece terlemeleri ve halsizlikle başlar. Önceleri tek tük öksürük vardır. Daha sonra öksürük artar. Çocukta kilo kaybı başlar.

Benzer şikayetleri bulunan bir çocuğun ailesinde veya yakın temasta bulunduğu kişiler (bakıcı, öğretmen, arkadaş, komşu) arasında tüberkülozlu varsa, akla ilk gelen hastalık bu olmalıdır. Çevrede bilinen tüberkülozlu biri yoksa, çocuğa da tüberküloz teşhisi konmuşsa, ailesi ve yakın çevresi taranarak hastalık kaynağı olan
kişi saptanır ve tedavi edilir.

Tüberküloz uzun süreli tedavi gerektiren bir hastalıktır. Bu nedenle korunmaya ağırlık verilmelidir. Yeni doğmuş bebek hemen aşılanmaııdır. iki ay sonra da aşının etkili olup olmadığı bir test ile mutlaka kontrol edilmelidir.

Tedavi: Uygun ilaçların yeterli süre, düzenli olarak kullanılmasının yanısıra destekleyici tedavinin de yeri büyüktür. Hasta istirahat etmeli, yeterli ve dengeli beslenmelidir. Doktor söylemedikçe ilaç kesilmemelidir.

Zatürre ve Bronşit

Akciğerlerin virüsler veya bakterilerle iltihaplanması sonucu öksürük, ateş, nefes almada güçl,ük, Eğer;

• Çocuk çok yorgun ve halsiz görünüyorsa,
• Özellikle dudaklarında morarma varsa,
• Nefes alıp verirken kaburgalarının arası içeriye doğru çekiliyorsa, hemen doktora başvurulmalıdır.

Çocuğa ılık ve sulu yiyecekler verilmelidir. Buhar tedavisi uygulanmalıdır. Bunun için çocuğun yattığı odada su kaynatılarak oda havasının yeterince buharlanması sağlanır.

Bademciklerin iltihaplanması (Tonsillit)

Boğazda dil köküne yakın yerleşmiş bulunan ve vücudun bağışıklık sisteminde rol oynayan bademcikler okul çağından sonra küçülmeye başlarlar. iltihaplarında ateş ve yutkunmakla ağrı olur. Ağrı kulaklara vurabilir. Boyunda bezeler oluşabilir. Hastalık nedeni, virüsler veya bakterilerdir. Bakterilerle olan şekli önemlidir.
Çünkü, hastalığa yol açan ve burada üreyen bakteri cinsi mikroplar (Streptokoklar) çocukta kalp hastalığıyla sonuçlanabilecek eklem romatizmasına ve böbrek iltihabına (Nefrit) yol açabilir.

Bademcik iltihaplarında boğaz kültürü alınarak etken mikroorganizma saptanır. Etken mikroorganizma sözü edilen bakterilerse, antibiyotik tedavisi yapılır. Virütik iltihaplarda antibiyotik kullanılmamalıdır. Çocuğun
ateşi varsa, ateş düşürücü ilaçlarla düşürülür.

Soğuk Algınlığı

Virüslerin yol açtığı bir hastalıktır. Burun akıntısı tıkanıklığı, ateş ve öksürük vardır. 4-6 aylık bebeklerde, burun tıkanıklığı çok rahatsız edicidir ve beslenmeyi engeller. Yapılması gereken en önemli şey, çocukların burunlarının açık kalmasının sağlanmasıdır. Bunun için, burun deliklerine sık sık seru m fizyolojik (%O.9'l u k tuzlu su) damlatılmalıdır. Burun tıkanıklığı orta kulak iltihabına yol açabilir. Bu nedenle, burun tıkanıklığı serum fizyolojik damlatılmasına rağmen halen devam ediyorsa, burun açıcı ilaçlar geçici bir süre için kullanılabilir. Bu tür ilaçlar 3 günden fazla kullanılmamalıdır. Ateş düşürücü ilaçlar kullanılarak çocuğun ateşi düşürülür.

Soğuk algınlıklarında ateş düşürücü olarak aspirin kullanılmamalıdır. Çünkü, bu tür virüslerin yol açtığı hastalıklarda aspirin, çok ender görülmekle birlikte "Reye sendromu" olarak adlandırılan ve ölümle sonuçlanabilen bir tabloya neden olabilir.

ÖKSÜRÜK V E SOGUK ALGINLlĞI

Öksürük çok çeşitli nedenlerle meydana gelir. Zatürre'nin yanısıra soğukalgınlığı, adenoid vejetasyon (geniz eti), sinüzit, bademcik iltihabına bağlı gen iz akıntısı bu nedenlerin başlıcalarıdır. Astım, kızamık, boğmaca ve akciğerlere yabancı cisim kaçması da öksürüğe neden olur.